Yüksekova Güncel

Halil Dağ'ın kaleminden dağlara yolculuk…

Genel

Sanatı ve savaşı birleştireceği yollara çıkan ve bu yollarda yaşamını yitiren Kürt sinemacı Halil Dağ’ın günlüklerinden derlenen “Dağın samimi dostu” isimli kitapta, tıpkı sinemasında olduğu gibi insanları dağlarda yolculuğa çıkarıyor. Kitapta, Halil Dağ'ın yol, hayal, yoldaşlık, doğa gibi birçok konuya dair günlüğünden notlar yer alıyor.

Kürt sinemacı, edebiyatçı Halil Uysal'ın (Dağ) tutkunu olduğu dağlarda tuttuğu günlükleri "Dağın samimi dostu" ismiyle okuyucuyla buluştu. Adını da içinde bulduğu yerden alan Halil Dağ, kısa süreli olarak gittiği Medya Savunma Alanları'nda kaldığı süre boyunca elinde kamerasıyla gerillanın yaşamını, mücadelesini kayıt altına aldı. Dağ, sadece kamerasıyla değil, aynı zamanda yetkin bir şekilde kullandığı defterini ve kalemini de hiç elinden düşürmedi. Doğa ve PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından "yeni insan" olarak tanımlanan gerilla ile yaşadıklarını an be an not etti, kayıt altına aldı. Dağ’ın günlükleri kitaplaştırıldı. 

Aram Yayıncılık tarafından basılarak okuyucuya ulaştırılan günlüklerde, Dağ'ın dağlarda doğayla kurduğu bağ tüm halleriyle ortaya konuluyor. Dağ, kim zaman bir bahar vakti oturduğu karadut ağacının altında yeni projelerini not ediyor, kimi zaman her bir projesi için mendilinden bir parça koparıp dilek diler gibi ağaca bağlıyor. Kimi zaman yağmur altında her şeyden daha iyi korumaya çalıştığı kamerasını çıkarıp çekim yapıyor ya da çığ tehlikesine rağmen kar altında yollara düşüyor, çığ altında kalıyor, kar altında kalan yoldaşını kurtarıyor ve yaşanan tüm acılara rağmen gülmeyi ihmal etmiyor. 

Anılarda ve dağlarda yolculuk

Dağa yoldaş olan Halil Dağ, yoldaşlarını da anlatmaktan, geri durmuyor. Günlüğünün büyük bölümünü yoldaşlarıyla yaşadıklarına, anılarına ayırıyor. Dağ, okuyucuyu kendisiyle birlikte bu anılarda ve dağlarda yolculuğa çıkartıyor. 

"Eski yazılar" ve "Kuzey defteri" olarak iki bölümden oluşan kitabın önsözü PKK Yürütme Konseyi Üyesi Duran Kalkan ve Dr. Bahoz Erdal tarafından kaleme alınıyor. Kalkan, Halil Dağ'ı, "Dağ gibi Halil" olarak tanımlarken Erdal ise, "Xelil Dağ, Dağın ve Kürt halkının yakın samimi dostu" diyor. 

'Benim fotoğraflarım, kameracılığım dağlarda gelişti'

Daha önceden sinema bilgisi olmayan Dağ, "Asıl dağlar beni böyle bir çalışmaya sürükledi. Dağda, dağlarda yaşananlar beni bu konuda geliştirdi. Dağlarda benim fark etmediğim ama his ettiğim gelişme oldu. Bunun nasıl olduğunu izah edemem ama içinde yaşayarak, paylaşarak, dağ atmosferinde aynı havayı tadarak, hem düşünsel olarak hem de teknik olarak birçok farklılaşmayı yaşadım. Bu benim çalışma biçimime yansıdı. Benim fotoğraflarım, kameracılığım dağlarda gelişti" sözleriyle sinemacılığını tanımlıyor. 

Yola koyulmak… 

Kendini mutlu yolcu olarak tanımlayan Dağ, tutuğu günlüklerde sürekli olarak yola olan tutkusunu anlatırken, yola koyulmanın en büyük sevinci olduğunu, bulunduğu konumdan başka konuma geçmek, kendini bir de orada bulmak olarak tanımlıyor. Dağ, yola dair şu sözleri de kaleme alıyor: "Yol kendimizi ve birbirimizi tanımaya başladığımız ilk mekândır. Yeter ki bir kez yürümeye, bir kez o ilk adımı atmaya karar verilim. Yeter ki bir kez yola bakmaya cesaret edelim. Mahkûm olduğumuz o mekândan ayrılmayı düşleyelim. Bir kez içimize bulmanın, keşfetmenin heyecanı düşsün. Biz kendimiz aramaya karar verelim ve yola çıkalım."

'Hayal bir özgürleşme biçimidir'

Birçok kişi için gerçek dışı ve fantastik görünse de Halil Dağ, tutuğu notlarda hayallerin hayatındaki yerini de anlatıyor ve "Hayallerimle yaşıyorum. Dehşet veren bir dünyada ama hayallerimin orta yerindeyim. Bütün kaçışların nedeni hayallerdir. İnsan hep daha güzeline hayal eder. Bulunduğu ortamda bir tükenme, bir yetersizlik varsa daha güzeli hayal edilir. Kişinin güç getiremediği gerçek dünyadan uzaklaşma biçimidir hayal. Bir kurtulmadır, bir taşmadır. Ruhun zincirlerinden kurtulup taşmasıdır. Bu bir özgürleşme biçimidir. Gerçek gelip çarpıncaya kadar süren bir özgürleşmedir bu" diyor. 

Hayatın orta yerinde bir yönetmen 

Hayatın kıyısında, köşesinde durmayı kabul etmeyen Halil Dağ, hayatın orta yerinde kaldığını belirterek, savaşa ağırlık verildiği zamanlarda da sanata ağırlık verildiğinde de yola çıkmasını bildiğini ve yapabileceklerinin en iyisini ve gidebileceğinin en iyisini yapmak için mücadele ettiğini anlatıyor. 

Kitap Halil Dağ'ın kamerasından fotoğraflar ve onun o fotoğraflara dair yorumlarını da içeriyor. Dağ, yaptığı yorumlarla, okuyucuyu fotoğrafın çekildiği alanı ve fotoğraftaki gerillaları tanıma fırsatı sunuyor. 

Kitapta gerillayı ve dağ yaşamını en iyi yansıtan yönetmen olarak bilinen Halil Dağ'ın verdiği röportajlar, arkadaşlarına ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yazdığı mektuplar da bulunuyor. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.