Prof. Dr. Beki, İslam açısından belirli grupların zekata tabi olduğunu belirterek, “Bunlar ise 4-5 gruptur. Birincisi ticaret eşyası, ticarete konu olan her şey zekâta tabidir. İkincisi hayvana tabidir. Tabiri caizse dört ayaklı olan ve eti yenen hayvanlar zekâta tabidir. Üçüncüsü bazı meyveler ve hububatlardır. Diğer bir kısmı ise madenlerdir. Ancak madenlerde de sadece altın ve gümüş zekata tabi olur. 5’te 1’ini zekât vermek durumundasın. Bingöl’de yağan göktaşları ile ilgili de bu taşlar birinci derecede kimlik bakımından altın ve gümüş değildir. Zekâta tabii olan madenlerin kapsamına girmiyor çünkü içinde altın ve gümüş elementi bulunmuyor” dedi.
İsteyenlerin zekâtını verebileceğini de ifade eden Prof. Dr. Beki, “Ancak bulanlar kendi istekleri ile zekât verirlerse bunun da dinen hiçbir sakıncası yoktur, hatta sevabı vardır. Zekatını veren insan Allah’a karşı şükrünü etmiş olur. Mükellefiyet açısından altın ve gümüş kapsamına girmediği için zekata tabi değildir” diye konuştu./İha