Eğitimci Behçet Özdil “Fikret Amca Ölüm Nedir Ki” adlı yazısını okuyucuları için yayınladı.
ÖZDİL’İN YAZISI ŞÖYLE:
"Konfüçyüs diyor ki henüz yaşamı anlamadınız ölümü nasıl anlayabilirsiniz ki.
Evet, Yüksekova yine büyük bir değerini; İlk öğretmenlerinden birini, yazarını, sosyolog ve felsefecisini kaybetti.
Bir doğaseverini bir ekolojistini bu şehir için kaygılanan bir değerini kaybetti. Dilini Kültürünü çok seven bir koca yürekli adamı kaybetti Hiç slogan atmadı sessiz bir çoğunluktu tüm savaşları içinde yaşardı. Zaten tüm savaşlar cephede olmaz ki bazı savaşlar en içlerde en derinliklerde en koydu dehlizlerde yaşanır. Bu savaşları kazananlar asıl savaşları son verir bazen asıl bazı değerler bunların yarattığı değerlerde üzerinden yükselir. Bazıları gerek sosyal sorunları gerek diğer sorunsalları krite etmekten refleksi düşünmekten asla vaz geçmezdi.
İşte Fikret Yaşar biraz da böyle idi.
Doğamıza, dağlarımıza suyumuza sevdalı koca yürekli adam yaşamı gizemini anlamıştı ve onun için ölüm nedir ki.
Önemli olan doğan güneşe haksızlık etmeden yaşayabilmekte,
evrensel ilkeler çerçevesinde toplumun temel değerlerini benimseyip yaşamakta, ilkel hedonist bir yaşam tarzı değil de güzelliği sadeleşmekte görmekte,
daha iyi bir dünyanın mümkün olduğunu olan inancımızı kaybetmemekte,
bilgi- bilinç ve düşün düzeyimizi yükseltmekte.
Fikret Amcayı ilk sokağa çıkma yasaklarında sohbet etme fırsatı yakaladım. O zamanlar bir sivil inisiyatif kurmuştuk ve beklenen çatışmanın olası yıkımını ikimizde hissetmiştik. Çok kaygılıydık ama hiç korkmuyorduk.
Birçok anımız oldu sonra ama bunlar belki başka baharın konusu. Belki onun temizlediği su kaynaklardan içerken konuşulacak konular.
Evet.
Fikret yaşara büyük bir değerdi, büyük bir düşünürdü.
Bundan sonra adını yaşatmaktan başak şansımız yok. Bunu niçin adının bir kütüphaneye ve bilimsel ve kültürel faaliyetlere adının verilmesi gerek.
Bundan sonra doğamızı kurumaktan başka şansımız yok.
Bundan sonra dilimize kültürümüze ve gerçek değerlerimize sarılmaktan başka çaremiz yok
Zaten yaşamı anlayan adam için ölüm nedir ki?”