Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ombudsmanlık toplantısında yaptığı konuşmada şu başlıklar öne çıktı:
KAMU DENETÇİLİĞİNE DESTEK: İdare ile halk arasındaki hak arama yolları ne kadar etkin olursa bizim ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışımız da o derece vücut bulur. Kamu denetçiliği kurumumuz bu bağları güçlendirecek en önemli araçlardan bir tanesidir. Çalışmaları bundan sonra da desteklemeyi sürdüreceğiz.
AB SÜRECİ DEMOKRATİK STANDARTLARIMIZI YÜKSELTTİ: Konuşmak dahi istemediğimiz sıkıntılı günleri hamdolsun geride bıraktık. Artık önümüze bakıyoruz. Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde hayata geçirdiği kriterleri belki bizi tam üye yapmadı ama demokratik standartları yükseltti. Kopenhag Kriterleri’ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar yolumuza devam ederiz dedik. Artık vakit yaklaşıyor, gidiş o. Almanya seçimleri bir derstir. Artık insanlar her şeyi çok açık net görüyor. Gerçek ortaya çıktı. Bizim demokrasi ile halklarla, haklarla ilgili standartlar konusunda hiçbir sıkıntımız yok.
KURALLARI DEĞİŞTİRDİLER: Biz bu reformları kendimiz için hayata geçirmek için kararlıydık. Birileri istedi diye yapmadık. Milletimiz layık olduğu için yaptık. Maç oynanırken kuralların değiştirilmiş olmasınadır itirazımız. İki ülkede liderler değişiyor diyorlar ki, liderler zirvesini kaldıralım, fasılları da 35’e çıkaralım. Buna itirazının olmayacak da neye olacak. Aç kapa yapılıyor, fasıllar için, “yok” dediler, olmaz; ‘Sadece fasıl açılır ama kapanmaz’. Diğer aday ülkeler söz konusu olduğunda gündeme getirilmeyen kuralların konu Türkiye olduğunda icat edilmesini kabul etmedik, etmeyeceğiz. Türkiye, AB üyeliği takvimini harfiyen yerine getirmiştir.
BİZİ YALNIZ BIRAKAN BİR DÜNYA VAR: İngiltere, Brexit yaptı oylamayı ayrıldı. Bunun gerisi gelecek. AB ile Türkiye arasında artık tiyatroya dönen mücadelede havlu atan taraf biz olmayacağız. Onlar kararı versin, biz bu kararı duyana kadar sabırla bekleyeceğiz. Terörle, uyuşturucuyla, tacirlerine yönelik, ekonomik vurgunculardan, kuralsız dövüşen kişi ve kurumlara karşı birlikte mücadele etmemiz gerekirken bizi yalnız bırakan bir dünya var. Dünyanın şu anki düzeni sürdürülebilir değildir. Bunları BM Genel Kurulu’nda da ifade ettim.
AB SÖZ VERDİĞİ PARAYI VERMEDİ: AB de doğru konuşmuyor. Söz verdiler, 3 milyar avro göndereceğiz dediler. Bir 3 milyar avro daha vereceğiz dediler. 820 milyon avro geldi. Bunlar böyle. Arakan Müslümanlarının yaşadığı trajedi konusunda da aynı şeyleri görüyoruz. Dünya bu kadar zulmü kaldıramaz. Mazlumun ahı yerde kalmaz. Gelin dünyayı herkes için daha iyi bir yer küre haline getirelim. Dünya beşten büyüktür diyelim.
BUDİST TERÖRÜ VAR: Rahatsız olabilirler, dünyaya İslami terör diye konuşanlar, Hıristiyani terör, Yahudi terörü, Budist terör diyorlar mı? Budistleri iyi niyet elçisi gibi gösterirler. Myanmar’da bir Budist terörü var. Erdoğan’a yüklenecekler, varsın yüklensinler. Öyle yoga ile moga ile bu işi geçiştiremezsiniz, ortada bir vaka var. Başbakanımız ve Başbakan Yardımcımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımız bir ekip gidecekler, nasıl kamplar kurarız bunun incelemesini yapacaklar.
SONUCUNA BAKMADAN REFERANDUM GAYRİMEŞRU: Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin referandum kararı ülkenin içinden geçtiği durum göz önüne alındığında buram buram fırsatçılık kokan bir girişimdir. Ayrılık yönünde adımlar atılması asla kabul edilemez. Kürt kardeşlerimizin de haklarına, güvenliklerine sonuna kadar saygımız var. Bu yöndeki çabaların da daima Kuzey Irak yönetiminin yanında olduk. Kimse onların yanında olmadığı dönemde kendilerine gerekli desteği vererek onları ayakta tuttuk. Bizim Irak’ta Arap, Türkmen kardeşlerimiz de var. Onların da haklarına saygımız var. Sadece bir şahsın ya da aşiretinin hayat alanı değildir. Kimse bizden yeni bir kriz alanı oluşmasına izin vermemizi bekleyemez. Referandumu sonucuna bakmaksızın yok hükmünde kabul ediyoruz, gayri meşrudur diyoruz.
TÜM ADIMLAR ATILIYOR: Dün akşam İran Cumhurbaşkanı ile uzunca görüştük. Bir gün önce gönderdiği heyetle uzunca görüşmeler yaptık. Bugün referandum yapıyorlar. Bir defa Irak’ın fedaral yapısı bunların referandumunu kabul etmiyor. Anayasa Mahkemesi gerekli kararı verdi. Makaram sarı bağlar, kız oynar gelin ağlar, yaptığı iş bu. Siyasi olarak, ekonomik olarak, ticari olarak, güvenlik noktasında bütün adımları atıyoruz, atacağız.
VANA BİZDE: Silopi’de silahlı kuvvetler gerekli adımları atmadı. Taviz yok. Şu anda İran aynı durumda. Hava kuvvetlerimiz aynı durumda. Sınırlardan şu anda sadece Irak tarafına geçişe müsaade var, bu hafta içinde diğer tedbirleri de açıklayacağız. O adımlar da atılacak. Giriş çıkış kapatılacak. Bundan sonra Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi bakalım petrolünü nereye akıtacak ya da satacak. Vana bizde. Kapattığımız anda o iş de bitti.
BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ: Şu anda Kuzey Irak’ı ondan (İsrail) başka tanıyan yok. Biz ise şu anda Kuzey Irak ile çok farklı bir konumdayız. Netanyahu ile farklı bir konumda. Söyleyin bundan vazgeçsin. Biz adımlarımızı kararlı bir şekilde atmaya devam edeceğiz. Kuzey Irak yerel yönetiminin bu adımdan geri adım atması şart, olmazsa olmaz. Suriye’de de birden fazla terör devleti kurulmasına izin vermeyeceğiz. Onlar için kuru bir rüya. Dedim ya, bir gece ansızın gelebiliriz.
Milletimiz aymazlıkla ısrar eden küçük bir kesim haricinde tüm olup bitenleri görmektedir. Parlamentoda yapılan oylamayı gördünüz. Küçük bir grup dışında, büyük bir çoğunlukla hemen silahlı kuvvetlerine yurt dışına çıkma müsaade kararını parlamentomuz verdi.