Davutoğlu, paketin kamu düzeninin korunması için hayata geçirildiğini belirterek, "Buradan Sayın Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Demirtaş'a sesleniyorum. Kendinizi 6 Ekim gecesi Batman'da 7 Ekimde Siirt'te düşünün ya da dördüncü kattan atılarak hayatını kaybeden Yasin Börü'nün babasının yerine koyun, ya da dükkanınızın gözünüzün önünde yakıldığını düşünün, ne hissedersiniz? Bunun özgürlükle ne alakası var. Sonra şunu düşünün, işyerinizi yakanı bildiğiniz halde o kişinin gözaltında bile tutulmadan 'İşte ben buradayım yaktım yıktım ama devlet beni 24 saat bile tutamadı' diyor, orada devletin kamu düzeni koyma anlayışı yerleştirilebilir mi?"
Davutoğlu iç güvenlik paketi için 6-7 Ekim olaylarından bir hafta sonra 15 Ekim'de Jandarma, MİT ve Emniyet'le toplantı yaptıklarını anlattı. Davutoğlu muhalefetin tepki gösterdiği "molotof" maddesine açıklık getirdi. Davutoğlu, paketin görüşmeleri sırasında HDP'li milletvekillerinin yüzlerini poşuyla örtmesine de tepki gösterdi:
"Oturup nerede aksaklıklar var kamu düzenini tesis ederken diyerek tespit ettik ve molotofa karşı tedbir almak lazım dedik. Açıkça yasada tanımlanmadığı için, bazı hakimlerimiz buna yasada Molotof denmediği için genç kızımızı yakanları serbest bırakıyor. Molotofu kanun maddesine koymak fikri buradan geldi. Poşuyu sizin gibi sokakta folklorik olarak kullananan kimseye dokunuldu mu? Ama bazıları maskeler takıp geliyor ve çocukları katlediyorsa Molotoflarla, kimlik tespiti bile yapılamıyorsa kusura bakmayın sokaklar bu vandallara bırakılamaz."
"Sizin göreviniz böyle durumlarda tereddüt etleyeceksiniz, şehrinizi yakmaya çalışanlara kudretle yaklaşacaksınız. 'Bekleyelim' demek saftır, halktan şefkati esirgemek demektir. Gezi olayları bahane edilerek sokakların ne hale getirildiğini gördünüz. Karar almada tereddüt eden, olay varsa gitmeyip makamında oturan görevini ihmal ediyordur. Halk huzurda değilse siz de huzurda olamazsınız."
Paketteki valilerle ilgili düzenleme
"İç güvenlik paketi" olarak adlandırılan tasarının 1-20 maddelerini kapsayan birinci bölümü Çarşamba sabaha karşı kabul edildi. Bu bölümde iktidar partisinin önerisi ile yapılan en önemli değişiklik valilere tasarıyla verilen geniş yetkinin sınırlandırılması oldu.
Tasarı metninde;
“Vali, lüzumu hâlinde, kolluk amir ve memurlarına suçun aydınlatılması ve suç faillerinin bulunması için gereken acele tedbirlerin alınması hususunda doğrudan emirler verebilir. Kolluk bu emirleri mevzuatta belirlenen usule uygun olarak yerine getirir.”
şeklinde yer alan düzenleme,
“Vali, lüzumu hâlinde, kolluk amir ve memurlarına suç faillerinin bulunması için gereken emirleri verebilir. Kolluk bu emirleri, mevzuatta belirlenen usule uygun olarak yerine getirir”
olarak değiştirildi. Böylece valilere sadece suç faillerinin bulunması için emir verme yetkisi tanındı. Değişiklik AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile birlikte 8 AK Partili milletvekilinin verdiği önerge ile yapıldı.
Muhalefet ise düzenlemenin tasarıdan tamamen çıkarılması için çalıştı. CHP ve HDP valilere olağanüstü yetkiler verildiğini belirterek, maddenin tasarıdan çıkarılması için önerge verdi. Ancak önergeler kabul edilmedi.Ajanslar