REJİMİN VE TERÖR ÖRGÜTLERİNİN DESTEKLENMESİNE KARŞIYIZ: Kimyasal silah kullanarak insanların öldürülmesi korkunçtur. Türkiye’nin Suriye politikası hakkın ve doğrunun yanında olma politikasıdır. Doğruyu kim savunuyorsa onun yanında yer alırız. Esad rejiminin otorite boşluğundan faydalanarak yuvalanan terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Rejimin ve terör örgütlerinin desteklenmesine karşı çıkıyoruz. Suriye politikamız Rusya ve İran’dan farklı.
TÜRKİYE REJİMİN KAYITSIZ ŞARTSIZ DESTEKLENMESİNE KARŞI: Biz ABD ile PYD/YPG/PKK terör örgütüne verdiği destek konusunda anlaşamıyoruz. Biz bu noktada ABD ile farklı politikalar izliyoruz. Öte yandan Türkiye, rejimin kayıtsız şartsız desteklenmesine de karşıdır. Türkiye, bu kadar suç işleyen rejimin ayakta durmasını desteklemiyor. Türkiye, ABD ile aynı hedeflere koşan bir ülkedir. Bölgedeki hedeflerimiz Rusya ve İran’la örtüştüğünde onlarla birlikte hareket etmekten çekinmedik. ABD ile hareket etmekten de çekinmedik. Doğru kimse onunla beraber hareket ettik. Biz bölgede çatışmanın sürmesinden rahatsısız. Bölgede bilek güreşi yapılmasından rahatsızız. Bizim istediğimiz şey, artık kanın durması, gözyaşının durması, siyasi çözümün hayata geçirilmesidir.
KILIÇDAROĞLU’NA ELEŞTİRİ: 800 bini aşkın sivil, masum, savunmasız insan Esad’a bağlı güçler tarafından öldürüldü. Sayın Kılıçdaroğlu’ndan hiç Esad’a karşı bir laf duymadım. Keşke Esad’a karşı, nasıl vicdansızlık yaptın, sen insanlıktan nasibini aldın mı deseydi. Şu anda Suriye’de pek çok ülke var. Kendi ülkeni başka ülkelerin at koşturduğu bir yere nasıl çevirdin deseydi keşke Esad’a. Bu üstü kapalı Esad’a destek vermektir. Masum, savunmasız insanları kimyasal silahlarla öldürmesi suç mudur değil midir? Eğer suçsa, Esad’a yaptırım uygulamanın nesi yanlıştır. Esad, kurduğu gayrı meşru güçlerle doğrudan kadınları, çocukları hedef almaktadır.”