'KÜRT SORUNUNDA ŞİDDET ÇÖZÜM DEĞİL'
Konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ev ev temizlik yapılacak' sözünü hatırlatarak başlayan Sancar, bu sözün bölge halkına yönelik yoğun baskının zemini olduğunu dile getirdi. Devlet eliyle iktidarın uyguladığı savaş politikalarının yalnız içeride değil dışarıda da tehlikeli bir hal aldığını söyleyen Sancar, "Üç tarafı düşmanlarla çevrili bir ülke haline geldik. İktidar hem içeride hem de dışarıda çok cepheli bir savaşa girdi" dedi. Kürt sorununda şiddetin çözüm olmadığını vurgulayan Sancar, sivil toplum kuruluşlarını ve meclisi konunun muhatabı alarak müzakere sürecine dönülmesi konusunda çalışma yapmaya çağırdı.
'BARIŞ İÇİN HALA BİR ŞANS VAR'
Barış Bloku adına basın açıklamasını okuyan Profesör Doktor Gençay Gürsoy, konuşmasına geçtiğimiz günlerde öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'yi anarak başladı. "Batı'dan yeterli tepkinin gelmemesinin acısını hepimiz çekiyoruz" diyen Gürsoy, Kürt halkında ciddi bir kopuş yaşandığını ifade etti. Gürsoy AKP - Saray hükümetinin Kürt Özgürlük Hareketini 'terör ve hendek' sorununa indirgediğini belirterek, "Bölgede sürdürülen imha operasyonları ve kitlesel tecrit bir taraftan derin bir duygusal kopuşa, bir taraftan da hızla yayılan bir isyan hareketine zemin hazırlamaktadır. Ülke çapında meşru demokratik yollarla direnme görevi herkesten önce, barıştan yana demokratik parlamenter muhalete düşer. Bugün için tarihi sorumluluğun ilk muhatabı olması gereken ana muhalefet partisi CHP'nin, olan biteni 'devlet partisi' mirasından ve MHP üst yönetiminin temsil ettiği 'milliyetçi süperego'nun baskısından kurtularak değerlendirmesi gerekir. Her şeye karşın barış için hala bir şans vardır. Onu savsaklayanlar tarihi sorumluluktan kurtulamayacaklardır" dedi.Evrensel