Manisa'da yerel yayın yapan Medya TV'nin konuğu olan Başbakan eski yardımcılarından Bülent Arınç, gündeme dair soruları yanıtladı. Kentte gerçekleştirilen ve 3 kişinin tutuklandığı 'Paralel Devlet Yapılanması' operasyonuna değinen Arınç, şunları söyledi: "7 Haziran seçimlerinden önce paralel yapılanma ile ilgili olduğu söylenen Manisa'da bazı kişilerin ve kurumların işyerlerine güpegündüz onlarca polis ile baskınlar yapılıyor ve suç unsuru aranıyor. Bu bana çok tuhaf geldi. Ben yıllardır bu işlerin içindeyim, 25 yıllık avukatlık yapmışım. Hem kişiler açısından hem de aramanın yapılması benim çok dikkatimi çekti ve bunu yanlış buldum. Çünkü ismi geçen şahıslar Manisa'da maruf insanlardır. Bunları daha önce temsil ettikleri gruplar itibariyle tanıyorum. Bazıları ile siyasette de arkadaşlık yaptık. Dindar insanlar, hayırsever insanlar, inançlı insanlar. Bunların birer terör suçlusu gibi hiç haber vermeden onlarca polis ile herkesin gözü önünde işyerlerinin basılmasının hukuka aykırı olduğunu söyledim. Bu kişiler adeta hükümete düşman edilmek isteniyor. Çünkü bir insan vicdan taşıyorsa bu yapılan yanlışlığı her zaman reddedecektir, bunu eleştirecektir. Eğer mutlaka bir arama yapılacaksa bu kişiler kaçacak insanlar değildir. Benim bildiğim kadarıyla davet edilir, emniyette ya da yargıda ifadeleri alınır. Veya haberli olarak gelinir oradaki işyerlerinde, bilgisayarlar üzerinde arama yapılır. Ama hiçbir delil ve iddia olmadan, hiçbir suç unsuru isnat edilmeden sadece bu insanları kamuoyunda kişilik haklarını zedelemek ve çok zor duruma düşürmek için yapılan bir eylem olduğunu düşündüm. Emniyet müdürünü eleştirdim bununla ilgili düşüncelerimi ifade ettim. Gerçekten o gün için hiçbir şey bulunamadı. Kollarını sallaya sallaya çıktılar. Ben de hayretle düşünüyorum bu insanlar ne suçu işlemiş olabilirler?"
'BU İNSANLAR SUÇ İŞLEYEMEZ'
Tutuklanmaları talebiyle adliyeye sevk edilen şüphelilerin suç işlemediğine inandığını söyleyen Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eğer bugün Paralel Devlet Yapılanması diye veya paralelci olmakla suçlanan bir eylemin içindelerse peki ne yapmışlar? Yanibağış toplamışlar veya aidat toplamışlar da çünkü iddia öyle. Sadece burs vermişlerse veya sadece yurt içinde ya da yurt dışında bir takım kuruluşlara bu bağışlardan göndermişlerse bu dünyanın hiçbir yerinde suç olarak kabul edilemez. Önemli olan bugün Türk Ceza Kanunu açısından veya özel kanunlarda suç kabul edilen eylemleri fikir ve eylem işbirliği içerisinde işlemiş olup olmadıklarıdır. Tabi ben kanaatimi ifade ediyorum. Bu insanlar suç işleyemez. Bu iddialar ve istinatlar boşunadır. Zannediyorum ki bu soruşturma artık akamete uğrayacaktır."
'BEN TUTUKLAMAMANIN OLMAMASI GÖRÜŞÜNDEYDİM'
Kelepçe olayına da değinen Bülent Arınç, "Sayın Başbakan hemen soruşturma açma talimatı verdi ve emniyet müdürü bu soruşturma sonuçlanıncaya kadar işten el çektirildi. Çok doğru ve yerinde bir karardır. Ama emniyetin sadece birkaç bayan arkadaşın ellerine kelepçeleyerek toplum içinde teşhir etmesine üzülmüş olmakla kalmadık aynı zamanda bu soruşturmaların bitmiş olması lazım. Oysa öğreniyorum ki gözaltındaki kişiler tutuklama talebi ile mahkemeye gönderilmiş sadece 3 kişi hakkında tutuklama kararı verilmiş. Ben tutuklamanın olmaması görüşündeydim. Bu arkadaşlara yöneltilen suç isnatlar nedir bunu bilmiyorum. Ama eminim ki kalbim ve vidanım diyor ki burada bir yanlışlık var bunlar da tahliye edilecekler. Bir dava bile açılmasına gerek duyulmadan bu soruşturma bitecektir" dedi.