GÖZALTINA ALINANLAR
İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün 'Paralel yapı' operasyonunda gözaltına alınanlar arasında geçmişte görev yapmış üst düzey bürokratların da bulunması dikkati çekti. Gözaltına alınanlar arasında Merkez Valileri Ahmet Kaya, Mehmet Oduncu, Sadık Altunkaynak, halen görevde olan Eskişehir Vali yardımcısı Mesut Keser, Mülkiye Başmüfettişi Ferda İleri, İzmir'de 10 Kasım 2011-12 Şubat 2014 tarihleri arasında Emniyet Müdürlüğü yapan Ali Bilkay, Afyon Polis Okulu Müdürü Müjdat Karagöz, Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü'nden sorumlu İzmir eski Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Şevik, Organize Suçlar Müdür eski Yardımcısı Taner Aydın da bulunuyor.
BİR NUMARASI FETHULLAH GÜLEN
Bir numaralı şüphelinin Fethullah Gülen soruşturma dosyasında, şüphelilerin yalan deliller üretmelerinin yanı sıra Merkez Valisi Mehmet Oduncu ile halen Eskişehir Vali Yardımcılığı görevini yürüten Mesut Keser'in ise, o zaman İçişleri Bakanlığı bilgi işleri Daire Başkanlığı'nda görev yaptıkları ve gizli kişisel verileri, örgüte aktardıkları da ileri sürüldü.
Gözaltına alınanlar Emniyet Müdürlüğü'ne kelepçesiz getirildi.
LOJMANINDA GÖZALTINA ALINDI
Eskişehir Vali Yardımcısı Mesut Kesen de Eskişehir'deki lojmanında gözaltına alındı. İzmir Emniyet Müdürlüğü'nden Eskişehir'e gelen polis ekipleri, lojmanda kalan Vali Yardımcısı Kesen'i sabah erken saatlerde gözaltına aldı. Polisler evde arama yaptıktan sonra Kesen'i İzmir'e götürdü.
Vali Yardımcısı Mesut Kesen'in Eskişehir'de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, İl AB Daimi Temas Noktası, AB Proje Geliştirme ve Koordinasyon Merkezi, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı kuruluşlardan sorumlu olduğu belirtildi.
GEÇEN YIL GELMİŞTİ
Gözaltına alınan Kesen'in 3 Eylül 2014 tarihinde, İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Bilgi İşlem Daire Başkan Vekili iken, Eskişehir'e Vali yardımcısı olarak atandığı öğrenildi.
SAVCILIKTAN AÇIKLAMA
Konuyla ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Medya İletişim Bürosu'ndan da açıklama yapıldı. Açıklamada şöyle denildi:
"Kamuoyunda FETÖ/PDY (Fetullahçı Terör Örgütü ve Paralel devlet yapılanması) olarak bilinen örgüte mensup olduğu ileri sürülen kişilerin, kamuoyunda İzmir Askeri Casusluk Davası olarak bilenen davaya esasa teşkil eden soruşturma sürecinde, terör örgütünün yönlendirmesi ve talimatları doğrultusunda, taraflı ve kasıtlı olarak usulsüzlükler, yaptıkları ve bu davanın şüphelilerinin kamuoyunda itibarsızlaştırarak, devlet bürokrasisinden ve TSK'dan tasfiyesini amaçladıkları ve bu yönündeki ciddi bulgular elde edilmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığımız, terör ve örgütlü suçlar soruşturma bürosunca, başlatılan soruşturma kapsamında, toplanan deliler doğrultusunda haklarında yeterli şüpheye ulaşılan aralarında üst düzey kamu görevlilerinin de bulunduğu toplam 57 kişiye yönelik olarak 03.11.2015 tarihi itibariyle gözaltına alınma talimatı verilmiştir. Konuya ilişkin soruşturma devam etmektedir. Kamuoyuna saygıyla sunulur."
MAĞDURLAR EMNİYET BİNASINA GELDİ
Operasyon haberini alan çok sayıda, 'Gizli Bilgi ve Belge Bulundurma Davası'nda yargılanan kişiler de İzmir Emniyet Müdürlüğü önüne geldi.
Ellerinde Türk bayraklarıyla gelen davanın sanıkları ile yakınları İzmir Marşı, Harbiye Marşı'nı çalıp, gözaltındakilerden suçlu olanların adil yargılanmasını istedi. Bu kişilerden emekli albay Coşkun Başbuğ, "Beni sahte delillerde, 19 müebbet, 5 bin yıl hapis cezası istemiyle yargılıyorlardı. O zaman 'bunların hesabını vereceksiniz' dediğimizde hem polisler hem de yargı mensupları, yüzümüze bakıp gülüyorlardı. Şimdi yaptıkları usulsüzlüklerini hesabını verecekler" dedi.
İzmir Cumhuriyet Savcılığı'nın 2013 yılında birçok ilde çoğunluğu muvazzaf askerlere yönelik başlattığı 'Gizli Bilgi ve Belge Bulundurma Davası' operasyonunda 357 kişi hakkında dava açılmış, birçok subay tutuklanmış, dava sürecinde de tutuklu kalmamıştı.
ZONGULDAK'TA GÖZALTINA ALINAN 2 POLİS İZMİR'E GÖNDERİLDİ
İZMİR merkezli 18 ilde 'paralel yapı' iddiasıyla düzenlenen operasyon kapsamında Zonguldak'ta gözaltına alınan polis memurları; 36 yaşındaki C.Y. ve 41 yaşındaki G.G. İzmir'e gönderildi.
'Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla ilgili açılan davada yargılananların şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında yapılan operasyonda Zonguldak Emniyet Müdürlüğü'nde görevli C.Y. ile Devrek İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli G.G. sabah evlerinde gözaltına alındı. C.Y. ve G.G., Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından minibüsle İzmir'e gönderildi.
Van'da 1 başkomiser ve polis memuru gözaltına alındı
İZMİR merkezli gerçekleştirilen 'Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' iddialarına yönelik operasyon kapsamında Van'da 1 başkomiser ve 1 polis memuru gözaltına alındı.
Sabah saatlerinde yapılan operasyonda Van'da 1 başkomiser ile 1 polis memurunu gözaltına alındı. Gözaltına alınan polislerin uçakla soruşturmanın yürütüldüğü İzmir'e gönderildiği belirtildi.
Aksaray’da paralel yapı iddiasıyla 2 polise gözaltı
İZMİR merkezli 18 ilde düzenlenen 'Paralel Yapı' operasyonu kapsamında Aksaray Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 1 şube müdürü ve 1 polis memuru gözaltına alındı.
'Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla ilgili açılan davada 'Kanuni yetkileri dışında hareket ettiği' iddiasıyla İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen operasyon kapsamında Aksaray'da gözaltına alınan Şube Müdürü Serkan Ç. ve polis memuru İbrahim K. soruşturmanın yapıldığı İzmir’e gönderildi. Gözaltına alınan polislerin yaklaşık 5 ay önce İzmir’den Aksaray’a tayin edildikleri ifade edildi.
MAĞDURLARIN AVUKATINDAN AÇIKLAMA
İzmir merkezli 18 ilde yapılan ve 44 üst düzey emniyet görevlisi ve bürokratın halen gözaltında bulunduğu operasyonla ilgili mağdur avukatlarından Murat Ergün de Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne geldi.
Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Ergün; "İzmir emniyeti operasyon yaptı. Sebebi de İzmir'de yargılaması devam eden sözde İzmir casusluk davasını kurgulayan, kurguladığı iddia eden bir çeşit çetenin bulunması. Bu yapıyla mücadele. Polis operasyonu için önce şunu söyleyeyim. Casusluk davasındaki bizim müvekkillerimiz namuslu şerefli insanlardır. Biz de avukatları olarak hukuk namusumuzu, şerefimizi ezdirmedik ve ödün vermedik. Bunun bir gereği olarak aynı duruşumuzu burada da göstermemiz lazım. Biz herkesin Anayasa'dan kaynaklanan masumiyet karinesine saygılıyız. Bu bizim için uygulanmadı ancak biz en önde hukukun herkese için eşit uygulanması gerektiğini, adil bir yargılamayla, mahkumiyet çıkana kadar herkesin masum olduğunu vurgulayalım. İçerde olan ya da ileride içeride olacağı varsayılanlar hakkında yakalama, tutuklama kararı bulunan kişileri peşinen mahkum etmiyoruz, onların da adil bir yargılamaya tabi tutulmalarını en başta söylüyoruz. Bu davanın özü kumpastır. Yıllar önce ilk başta söylediğimiz buydu ama o günkü koşullarda, savunma olarak sözümüzü dinletemiyorduk. Yargılama boyunca pek çok insan mağdur oldu, cezaevinde kaldı" dedi.
OPERASYON TSK VE YARGIYA DA TAŞINMALI
İzmir casusluk davasının askeri davalar içerisinde en ahlaksız olanı olduğunu da savunan Murat Ergün; "Bu kumpas davası içerisinde en ahlaksız olanı bu İzmir casusluk davasıdır. İnsanların onuruyla, namusuyla, şerefiyle itham ettiler. O günlerde söylediğimiz bir çete iddiasının arkasındayız. Mensubu kimler biz bilmiyoruz. Binanın içindekiler mi dışarıdakiler mi bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz bu çete çökertilmeden memleketin huzura kavuşması mümkün değildir. İnanıyoruz ki emniyette bugün başlatılan operasyonun konusu İzmir casusluk kumpasını sadece emniyette görev almış bir kaç kişinin kotarması mümkün değildir. Bunun muhakkak yargı ve TSK içinde de bağlantıları vardır. Eğer samimi bir mücadele söz konusu ise, bu mücadelenin gereği olarak yarım kalmaması ve başarıya ulaşması için soruşturmaların, genişletilmesi, TSK ve yargı içerisindeki ayakların ortaya çıkması lazım. Emniyet içindeki bir grupla sınırlı operasyonun başarı şansı yoktur. Her şey açık. Firariler var" dedi.
ASKERİ LİSELİ İTİRAFÇI BİLGİSİ
Soruşturmanın genişlediğini ve genişledikçe de yeni bir takım gözaltıların diğer kurumlarda operasyonunu da söz konusu olacağını söyleyen Avukat Murat Ergün; "Bu operasyon, yeni mağdurlar ortaya çıkarmamalıdır. Hukuksuzluğu yapan kumpas yapan çete üyeleri, yarın toplum içinde mağdur sıfatıyla dönmemelidir. Suçlu insanlar olarak kalmalıdır. Görevlilerin emniyet ve yargı başta olmak üzere hassas davranmaması lazım. Bunun siyasi bir mücadelenin parçası olmaması gerekir" dedi.
Operasyon gözaltına alınanların kim olduğunu bilmediklerini ama konusunun ne olduğunu bildiklerini de anlatan Murat Ergün, önemli bir bilgi de paylaştı. Murat Ergün şunları söyledi; "Operasyonun arkasındayız. Bu haklı operasyonun geç kaldığını düşünüyoruz. Elimizdeki bilgi ve belgeleri de paylaşmaya hazırız. Soruşturmada gizlilik olduğu için bizim tüm bildiklerimizin doğru olduğunu söyleyemeyiz. Soruşturma kapsamında itirafçılar var. Bir takım itirafçıların beyanlarından hareketle bu operasyon düzenlenmiş. Ayakları yere basan bir operasyon olduğu söyleniyor. İtirafçılardan bir tanesi bir askeri lise öğrencisi. Askeri lise döneminde sözde terör örgütünün mensubu olarak eğitildiği iddiası var. İtiraflarda bulunduğu duyumu var. Bu itirafların çok önemli olacağı kanaatindeyim. Sadece İzmir casusluk değil, bütünün diğer parçaları olan Balyoz, Ergenekon, İstanbul casusluk, Kafes, Poyrazköy gibi diğer askeri davaların çete ayaklarının tek tek çözüleceği kaanatindeyim. Hep beraber takip edeceğiz. Müşteki tarafız. Şikayetçi olan müvekkillerimiz var. Ben uzun yıllara Ergenekon terör örgütünün mağduru sanıklarına avukatlık yaptık. Şimdi de FETÖ Fethullahçı terör örgütü, hakkında çok geniş bir kanaat olmasına rağmen hukukçu olarak 'iddia edilen terör örgütü' diyorum."/