Yüksekova Güncel

10 yıl uyuşturucu kullanan Fatih’in ibretlik hayatı

Genel

Bitlis'in Tatvan'da ikamet eden Muhammed Fatih Yüzügüler, 10 yıllık uyuşturucu bağımlılığından kurtulduğunu belirterek, "Maddi ve manevi bütün her şeyimizi kaybettik. Eşimle birlikte sokaklarda yattık, bağımlılık bizim kaderimiz olmuştu" dedi.

Tatvan Belediyesi ve merkezi Antalya'da olan Ayık Yaşamda Buluşalım Derneği (AYBUDER) Tatvan Sorumlusu Fatih Yüzügüler ile imzalanan işbirliği protokolü kapsamında madde bağımlısı gençlere yardımcı olunuyor. Madde bağımlısı olduğu zamanları anlatan Yüzügüler, "Allah nasip ederse ömrüm yettikçe bu acıyı çeken ailelere ve bağımlılara hizmet etmeyi hayat amacı edindim kendime. Makine bölümü 3. sınıf öğrencisiydim. Evliyim, eşimi kaçırarak evlendim. Uyuşturucu yüzünden okulumu dondurmak zorunda kaldım. Kendi iş yerim, şirketim vardı, şirketimi batırdım.

Ayrıca kendi evimiz vardı, evimizi çok cüzi bir paraya sattık. Uyuşturucu yüzünden işimi, ailemi ve okulumu kaybettim. Daha önce Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezinde (AMATEM) tedavi gördüm, özel hastanelere gidip ilaç tedavisi gördüm ama hiçbir sonuç alamadım. En son eşimle sokaklarda kalmaya başladık. Tabi eşim öncesinde iki defa hem intihar girişiminde bulundu hem de iki defa düşük yaptı" diye konuştu.

"Benim canımın nasıl acıdığını çok iyi biliyorum"

Bağımlılığın kaderleri olduğuna inandıklarını anlatan Yüzügüler, konuşmasına şöyle devam etti:

"Yani maddi manevi bütün her şeyimizi kaybettik, artık ölümü kabullenmiştik. Bağımlılık bizim kaderimiz olmuştu. Bir sonuç alabileceğimize de inancımız kalmamıştı. Bu noktada AYBUDER ile tanıştım. Daha sonra hayatım bambaşka bir noktaya geldi. Hiç tahmin edemeyeceğim bir değişiklik oldu bende. İlaç tedavisi olmadan kurtuldum. Dernekte eski madde bağımlıları bulunuyor. Damdan düşenin halinden damdan düşer anlar meselesi olarak derneğimizde 12 basamaklı bir programımız var. 1930 yılından bu yana Amerika'da uygulanan ve şu anda dünyada da en geçerli olan sistemdir. Ben bu sistemi uygulayarak hayata tutunmaya başladım. Şimdi ise yarım kalan üniversiteme devam ediyorum. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümüne kayıt oldum.

Bu alanda daha iyi hizmet edebilmek için bu bölümü seçtim. Bir de geçmişimle alakalı yaşadığımız olayları anlatan bir kitap yazmaya başladım. Allah nasip ederse, ömrüm yettikçe bu acıyı çeken ailelere ve bağımlılara hizmet etmeyi hayat amacı edindim kendime. Çünkü bu bağımlılık sürecinde 10 yılı aşkın bir sürecim oldu. Bunun 6,5 yılı eroin ve metamfetamin ile geçti. Yani benim canımın nasıl acıdığını, nasıl bir çaresizlik ve ümitsizlik olduğunu çok iyi biliyorum. Ailemin de canı çok acıdı, bir sürü acımız, kayıplarımız ve pişmanlıklarımız oldu. En azından başka insanlar bu kadar zarar görmesin, bu kadar huzursuzluk görmesin ve bu yoldan bir dönüşün olduğunu gösterebilmek adına elimizden gelen neyse onu yapmak için bu yola başvurdum."


"Bağımlılığın büyük sebebi özentiden kaynaklanıyor"

Yüzügüler, "Şu anda çalışmalarımız gayet iyi gidiyor, ailelerimizi bilinçlendirmek, farkındalık uyandırmak için toplantılarımızı yapıyoruz. Bu ay içinde seminerlerimiz olacak. Antalya'daki merkezimize gönderdiğimiz arkadaşların eğitim ve bağımlılık süreçlerinin takibini yapıyoruz. Yani hayata yeniden kavuşabilmenin kader olmadığını, hayal olmadığını göstermeye çalışıyoruz. Uyuşturucu sorunsa eğer, çaresi var. Bunu göstermeye çalışıyoruz. Geçmişle alakalı tahribat çok büyüktü. Ben derneğe gittiğim zaman, dernekte bayanların kalabileceği yer olmadığı için eşimi beraber götürme durumum olmadı.

O da belli bir süre AMATEM ve ilaç tedavisi gördü. 5 aydır ilacı da bıraktırdık, 5 aydır temiz durumdadır. Geçmişin tahribatını temizleyebilmem için yeni, sağlam ve düzgün bir zemin kurabilmem için biraz ikimizin de zamana ihtiyacı var. Maddi gelir ve kalacağımız ev açısından biraz zamana ihtiyacımız var. Ailelerimizle alakalı bir sorunumuz kalmadı çok şükür. Şu anda benim gözlemlediğim gençler üzerinde bağımlılığın büyük sebebi özentiden kaynaklanıyor. Gençlerin çoğu özenerek ve arkadaş ortamında kendini var hissedebilmek, onlara ait olduğunu göstermek için o arkadaşları ne yapıyorsa aynısını yapma ihtiyacı hissediyorlar. Bunu merak da tetikliyor. Hiç kimse birkaç günde o bağımlılık sürecinden ciddi zararlar almıyor. Zaten herkes "ben farklıyım" diyerek bu işe bulaşıyor. Ama süreç yıllara yayılırsa, çok ciddi tahribatlar hem kendisine hem de ailesine veriyor.

Madde bağımlısı yakınlarına ve ailelerine tavsiyem, bu bağımlılık dünya tıp literatüründe hastalık olarak yer alan bir şeydir. Bu utanılacak ve sıkılacak bir şey değil. Bizim egomuz, kibrimiz devreye giriyor. Çocuğumuz kanser de olabilir, engeli de olabilir ya da çözümü olmayan bir rahatsızlığı da olabilir. O zaman kapı kapı dolaşıp çaresini ararız, ama bu da bir hastalık ve herkesin başına gelebilir. O yüzden olanı değiştirmek gibi bir şansımız yok, çözümünün ne olduğunu araştırmak, ilerleyen süreçte bağımlılığın kötü hale gelmesini en azından engeller. Ailesinin daha çok zarar görmesini engeller. Bu nedenle çözümü neyse utanmadan, el alemin ne diyeceğini düşünmeden çözümünü araştırmak en sağlıklısıdır" diye konuştu./
İha

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.