İSİG’den Saniye Kesici, Coşkun Canıvar, Ahmet Çakır işçilerin gelirlerinin nasıl oluştuğuna, giderlerinin neleri kapsadığına, varsayılan verilerle işçilerin yaşamlarının ne kadar kesiştiğine dair soruların cevaplarını bulmaya çalışmışlar. Çınar ve Akbulut aileleri üzerinden bir fotoğraf çıkarmışlar.
DEVLET DESTEĞİNE RAĞMEN...
Mehmet Çınar 37 yaşında. Evli. 8, 11 ve 13 yaşlarında üç çocuğu var. Yaşlı ve engelli annesiyle birlikte 6 kişiden oluşan bir ailenin üyesi. Mehmet, 200 yataklı bir otelde “bakım-onarım teknisyeni” olarak çalışıyor. Pendik’te kiralık bir evde ikamet ediyor. Aslen Tekirdağ’lı. Eşi Serap ev kadını; çocuklar ilköğretim seviyesinde öğrenci.
Ailenin 2015 eylül ayı toplam harcaması 3 bin 723 TL. Yol parası içinde olmak üzere 1644 TL aylık ücreti olan ve fazla mesaisi izin olarak kullandırılan Mehmet Çınar ve ailesi nasıl olmuş da bu kadar harcama yapabilmiş? Tablo 1’de görüleceği gibi Çınar ailesinin yaptığı harcamaların yüzde 90’ı zorunlu. Devletten de destek alan (toplam gelir Tablo 2’de) Çınar ailesi ını 259 TL açıkla eylül ayını tamamlamış.
ENGELLİ DESTEĞİ OLMASAYDI...
Çınar ailesi ise yaşlı ve engelli anne ve onun bakıcısı olarak maaşlandırılan Serap Çınar’ın aylığı ve yine köyden gelen yiyecek desteğiyle geçinebilmektedir. Mehmet Çınar’a sorulduğunda “Allah geçinden versin, anneme bir şey olsa, Tekirdağ’a geri dönmekten başka çarem yok” diye durumu en açık biçimde dile getirmektedir.
EŞ VE KÖY DESTEĞİ DE YETMİYOR
Hüseyin Akbulut 44 yaşında, bir üniversite hastanesinde taşeron işçi olarak çalışıyor. Eşi Bahar 42 yaşında, özel bir şirkette yemek ve mutfak işlerine bakıyor. Lise son sınıfta ve ilköğretimde okuyan iki çocukları var. Aslen Sivas’lı olan aile Sultangazi’de ikamet ediyor.
Ailenin 2015 ekim ayı toplam harcaması 3 bin 630 TL olarak (Tablo 3) gerçekleşmiş. Kendisi ve eşinin toplam 2 bin 290 TL geliri (Tablo 4) olan Akbulut ailesi bu kadar harcamayı nasıl yapmıştır? Burada da harcamaların yüzde 90’ı zorunlu. Şimdi gelir kısmına bakalım.
Bu noktada Akbulut ailesi, ekim ayını 390 TL gelir-gider açığı ile tamamlayabilmiş.
Bu verilere bakıldığında ortaya kısmi de olsa şu sonuçlar çıkmış: “Şu an uygulanan 1000 TL asgari ücret tam bir komedidir. Zira asgari ücret bir işçinin her gün kendini yeniden üretebileceği bedensel ve zihinsel yenilenmeyi sağlayacak düzeyde olmalıdır. Buna işçinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yaşamlarını devam ettirebilmesi de dahildir. İki örnekten görüleceği üzere, asgari ücretin şu an olduğundan çok daha fazla olması gerekir.”
AÇIKLARINI BORÇLA KAPATTILAR
Çınar ve Akbulut aileleri, örneklerde anlatıldığı gibi ay sonunda gelirlerinin yüzde 5 ila yüzde 15’i arasında açık vermiştir. Bu açığı Çınar ailesi bankadaki bir miktar parasından, Akbulut ailesi ise kredi kartıyla kapattıklarını söylemişlerdir. Bu borçlanarak yaşamak anlamına gelmektedir.
Çınar ve Akbulut aileleri ek bir takım gelirleri olmasa maaşları ile geçinme şansına sahip değiller. Akbulut ailesi 2 kişi çalışmasına rağmen köyle olan ekonomik bağı ve aile desteği ile geçinmektedir.
AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRIYLA KIYASLAYINCA
Asgari ücret, belirlenirken; ülkenin nüfus yapısı, devletin nüfus politikaları mutlaka göz önüne alınmalı. 4 kişilik aile parametresi ülkemizi tam ifade etmemekte. Çok çocuklu veya üst kuşaktan, akrabalardan bireylerin de içinde olduğu geniş aileler işçi sınıfının içinde önemli bir yer tutmaktadır. Nitekim örnekteki Çınar ailesinde çocuk sayısı 3 ve üst kuşaktan bir anne bulunmaktadır.
Türk-İş’in 4 kişilik aile için hesaplanan, “Ekim 2015 Açlık ve Yoksulluk Sınırı” ile 4 kişilik bir aile olan Akbulut ailesi üzerinden yapılan karşılaştırmada durumun vahameti görülüyor. Açlık sınırı baz alınarak talep edilen asgari ücretin gerçekçi olmadığı da ortada. Zira yoksulluk sınırı kalemlerinde yer alan barınma, ısınma, enerji, sağlık, eğitim, ulaşım, temizlik, giyim, eşya ve kültürel harcamalar da işçi aileleri için zorunlu ve insani ihtiyaçlardır.Evrensel