HAREKETLİLİĞİ 3 NEDENE BAĞLADI
Arslan'ın açıklamaları şöyle: "Dövizde yaşanan hareketlilik bugüne ya da son bir haftaya ait değil. Son birkaç aydır yurt dışı kaynaklı dalgalanmalara şahit oluk. Birincisi, ABD'de faizlerin yükseliş trendine girmesi ve ABD tahvil faizlerinin yüzde 3'ün üzerine çıkması. İkincisi gelişmekte olan ülkelerde yerel paraların değer kaybı, üçüncüsü de petroldeki artış. Bu üçlü mekanizma bir araya geldiğinde biz de etkilendik.
"PANİK HAVASI YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR"
Biz ayrıca seçim sürecine girdiğimiz için, bazı analist ve kredi derecelendirme kuruluşlarının temel makroekonomik gerçeklerle bağdaşmayan, reel ekonomiyi esas almayan, büyümeyi göremeyen, sadece masa başında yazılan bir takım raporlarla piyasada panik havası yaratılmaya çalıştığını gördük. Ben bir bankacı olarak bunu hissediyorum da.
"KURDAKİ DEĞİŞİM REEL GERÇEĞE DAYANMIYOR"
Her gün müşterilerle görüşüyoruz, tüketim ve yatırım tarafında hayat sürüyor, çarklar dönüyor. Finans tarafı ile reel ekonomi tarafında bir denge olması lazım. Son dönemde yapılmaya çalışılan, finans tarafında 'dayak atmaya' yönelik bir anlayışa doğru gittiğini görüyoruz. Kurdaki değişimin reel gerçeklere dayanmadığını, Türkiye'nin makroekonomisi güçlü olan temele dayanmadığını görüyoruz.
"BİZ DE DÜŞÜŞ YOK"
Yabancıların yatırımları sadece tahvil ve bonoya değil, borsaya da yatırım yapıyorlar. Eğer piyasada bir problem varsa, o zaman borsadaki yabancı yatırımcıların da hisselerini satıp çıkıyor olması lazım. Şu anda Halkbank'ın hisselerinin yüzde 75'i yabancılarda. Bizde bir düşüş yok, tam tersine hisse fiyatlarında çıkış var.
"SAKİN OLMAKTA FAYDA VAR"
Kurdaki hareketler gerçeği yansıtmıyor, bir takım kesimler panik havası yaratmaya çalışıyor. Bu tür kısa dönemli dalgalanmaları geçmişte de çok gördük. Sakin olmakta fayda var."