Dünyanın bir çok kentinde de yaşam savunucuları sokaklara inerek eylem yaptı. Bilim insanları uyarıyor: Küresel ısınma iki derecenin altında sınırlandırılmalı! Ancak hükümetler bugüne kadar verdikleri ancak yerine getirmedikleri sözlerin gereğini yapsalar dahi ısınmanın üç dereceye ulaşacağı belirtiliyor.
YASAĞA RAĞMEN SOKAKTALAR
Eruonews’un haberine göre olağanüstü halin devam ettiği Paris’te yüksek katılımlı gösteriler yasaklanması nedeniyle İklim Konferansı’na ev sahipliği yapan hazırlanan kentteki gösteriler küçük çaplı ama etkili olarak devam etti.
Japonya’daki gösterilere katılım ise yüksekti. Tokyo’da bir araya gelen binlerce kişi, konferans öncesi liderleri doğaya saygılı olmaları konusunda uyardı.
Yeni Zelanda çevreciler, liderlere haka dansıyla seslendi. Avustralya’nın Brisbane kentinde de gösteriler vardı. Binlerce kişi ellerinde pankartlar, Dünya liderlerinin iklim değişikliğine karşı küresel boyutta adım atmasını istedi.
PARİS İKLİM KONFERANSI NEDİR?
190’dan fazla ülke, 30 Kasım–11 Aralık 2015 tarihleri arasında küresel sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliği tehdidini önleme amacıyla, olası bir yeni küresel anlaşmayı görüşmek üzere, Paris’te gerçekleşecek iklim zirvesinde (COP21) bir araya geliyor.
Dünya İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 195 taraf ülkesi, Kyoto Protokolü’nün yerine geçecek bir sözleşmeyi karara bağlaması bekleniyor ancak ülkelerin anlaşmaya varmalarının kolay olmayacağı da görünüyor.
Bilim insanlarının uyarısı küresel ısınmanın iki derecenin altında sınırlanmasında gerektiğini yönünde. Bu konuda en zengin ülkeler olan G7 ülkeleri yani ABD, İngiltere, Kanada, Japonya, Fransa, Almanya ve İtalya, 2015 haziranında Almanya’da yaptıkları zirvede önceden anlaştılar.
Konferansı’nın ilk günü ise devlet ve hükümet başkanlarına ayrıldı. Toplantıya Almanya Başbakanı Angela Merkel, ABD Lideri Barack Obama, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Rusya Lideri Vladimir Putin katılacak.
VAATLERİN TARİHİ 2020’DE SONA ERİYOR
Hükümetlerin sera gazı emisyonları ile ilgili güncel taahhütler 2020 yılında sona eriyor. Uluslararası müzakereler 20 yıldan fazla bir süredir devam etmesine rağmen bugüne kadar ciddi önlemler alınmış değil.
Avrupa Birliği, ABD ve Çin gibi dev ülkeler daha önce sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda taahhütte bulunmuşlardı. AB ülkeleri 2030 yılına kadar emisyonlarını, 1990 seviyelerine göre yüzde 40 oranında, ABD ise 2025’e kadar, 2005 seviyelerine göre yüzde 26-28 oranında azaltacağı taahhüdünde bulunmuş, Çin ise 2030’da emisyonlarının zirve yapacağını kabul etmişti.
İKİ BİN AYDINDAN BİLDİRİ
Öte yandan Konferans öncesi aralarında dilbilimci Noam Chomsky, iklim bilimci Michael E. Mann, filozof Peter Singer ve tarihçi Naomi Oreskes’in bulunduğu, 80’den fazla ülkeden 2 binin üzerinde akademisyen, Paris’te bir araya gelen dünya liderlerini, iklim adaletini sağlamaya ve küresel ısınma tavanını 1.5 derece altında tutmak üzere vargüçleriyle çaba göstermeye çağırdı. Açık Radyo tarafından Türkçe’ye çevrilen çağrı metni şöyle:
‘ÜLKELERİN SORUMLULUĞU AĞIR
“Paris’teki Birleşmiş Milletler İklim Konferansı yaklaşırken endüstrileşmiş ülkeler dünyasının liderleri, şimdiki ve geçmişteki karbon salımlarımızın sonuçları konusunda ağır bir sorumluluğu omuzlamak zorundalar. Oysa uluslararası topluluk, küresel ısınmayı endüstri çağı öncesi seviyelere göre 2 derece Celsius’la sınırlamak üzere bize üçte iki oranında bir şans tanımak için gerekli olan sera gazı indirimini şart koşmaya dahi razı gelecek gibi görünmüyor. Şu anda, ülkeler karbon salımlarını azaltmak üzere verdikleri bağlayıcı olmayan taahhütleri yerine getirecek olsalar dahi, bu yüzyıl sonuna kadar gene de 3 derecelik (Celsius) bir hararet artışına ulaşma yolunda olacağız”
‘İKLİM SEFERBERLİĞİ’
“Bu, insanı can evinden vuruyor, çünkü bu azaltımları gerçekleştirmek için yapmamız gereken herhangi bir fedakârlık, bunları yapmamamız halinde yüzyüze kalacağımız felaketlerin, yani türlerin daha çok yok olması ve ekosistemlerin yitip gitmesi; kasırgalara dayanma gücümüzün azalması; daha fazla sıcak hava dalgaları; daha yoğun sağanak yağışlar; iklime bağlı ölüm ve hastalıkların sayısındaki artışlar; daha fazla iklim mültecileri; yoksulluğun azaltılmasındaki yavaşlamalar; gıda güvenliğinin azalması; ve bütün bu faktörlerin artırdığı çatışmalar gibi felaketlerin yanında hiç kalır. Risklerin bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, liderlerimiz küresel ısınmayı en fazla 1.5 derecelik (Celsius) bir tavanla sınırlandırmak için tüm toplum katmanlarında dünya çapında bir seferberlik ilan etmek zorunda”
‘NE GEREKİYORSA YAPIN’
“BU mektubun altına imzasını koymuş olan biz kaygılı akademisyenler, araştırmacılar ve dünyanın dört bir tarafından gelen bilim insanları, içinde bulunduğumuz çevre durumunun ciddiyetinin farkındayız; topluluklarımıza, gelecek kuşaklara ve yoldaşımız olan diğer canlı türlerine borçlu olduğumuz özel sorumluluğun da farkındayız. Bu sorumluluğu eğitim ve iletişim faaliyetlerimizde yerine getirmek için uğraş vermeye devam edeceğiz. Liderlerimize, felaketle sonuçlanacak olan iklim değişikliğini önlemeleri için gerekli olan herşeyi yapmaları çağrısında bulunuyoruz. Aynı âciliyet duygusuyla, kendi yurttaşlarımızı da küresel ısınmaya vargüçleri ile karşı koymaları konusunda kendi liderlerini sorumlu tutmaya çağırıyoruz”Evrensel